Yaz Bitmeden

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Yaz Bitmeden
Yaz Bitmeden

O yaz çok güzel bir koyda kamp yapmaya karar vermiştik. Alternatif bir tatil planımız vardı. Bodrum’da kimsenin bilmediği bir yerde çadır kurup orada kalacaktık.

Ağustos’un en sıcak zamanlarında istediğimizi yapmak üzere kamp yerine gittik. Özgür olmak istiyorduk. Tek gayemiz şehrin bunaltıcılığından ve baskısından kurtulmaktı.

Eşim muhteşem mini şortu ile arzı endam etmişti bu kumsalda. Ben ise çadırı kurmakla meşguldüm. Arabayı az ötede park etmiş ve eşyaları obamıza taşımıştık.

-Deniz muhteşem. Bence çadırımızı kurup hemen girmeliyiz.

-Evet, bana yardım edersen bu çok daha çabuk olabilir Melis.

Eşim Melis balıketli ama güzel vücudunu iyi sergileyebilen bir kadındı. Kendine ait bir cafesi vardı ve orayı işletiyordu. Ben ise kendi reklam ajansımı yönetiyordum.

İkimizde çok rahat büyümüştük ve birlikte iken de aynı rahatlığa sahiptik.

Melis, sallaya sallaya geliyordu bembeyaz bikinisinden taşmak üzere olan göğüslerini. Gayet irilerdi ve çok tahrik edicilerdi. Nihayet çadırı kurup içerisine eşyaları

yerleştirmiştik. Artık sadece ateşi yakmak kalmıştı. Romantik bir yaz akşamı için bu vazgeçilmezdi.

-Göker daha yakamadın mı ateşi? Hadi seni bekliyorum su çok güzel.

Melis mini şortunu fırlatıp beyaz bikinileri ile simsiyah sulara çoktan atlamıştı bile. Son sürat ben de ateşi yakmıştım.

Peşinden ben de hemen atladım. Sahiden deniz muhteşemdi. Dalgasız, sıcak ve iç gıdıklayıcı. Gece denize girmek gerçekten çok tahrik ediciydi.

-Oooo buralarda hareketlenen birileri var.

-Sence bu gayet normal değil mi? Beni nasıl tahrik ettiğinin farkında değil misin?

-Ah bence onu çıkarmalısın?

-Ya birileri gelirse?

-Kim gelebilir gecenin bu saatinde? Ayrıca gelirse de gelsin etraf karanlık sadece bizim ateşimiz var baksana.

İkisi de pelteleşen ses tonları ve ağır isterik hallerine daha fazla dayanamadılar. Göker şortunu indirip sahile attı.

Melis ortaya çıkan orta boy aleti sıvazlamaya başlamıştı bile.

-Ohh işte bunun en çok bu hazır ol halini seviyorum.

Göker’in gözleri kısılmıştı. Melis ise suyun içinde diz çökmüştü. Onu yalamak için hazırdı. Göker’i çok bekletmedi.

Melis yalamaya başladığında Göker dişlerini dudaklarına geçirmişti bile.

-Hmm tuzlu değişik bir tadı var.

-Ohh durma lütfen.

Derken ilerilerden bir çift far göründü. Kendi arabalarının yanına yanaştığını fark edemeyecek kadar zevke boğulmuşlardı. Arabadan onlar gibi bir çift inmişti.

Denizdeki hareketliliği fark etmişler ve kıkırdamışlardı. Göker ve Melis onları ancak ateşin yanından geçtiklerinde fark edebileceklerdi. Ve hemen kendilerini suyun içine bırakacaklardı. Onlarda kendileri gibi çadır kurmaya gelmişlerdi. Konuşmalarından yabancı olduklarını anladılar. Ama hangi dilde konuştuklarını kestiremediler.

Acaba görmüşler miydi? “Çok yakından geçtiler” dedi Göker, “mutlaka görmüşlerdir”.

-Aman ne far keder ki? Sanki onların yapmadıkları şey? Dedi Melis ve ardından geriye doğru kulaç atmaya başladı. Sapsarı saçları göğsüne doğru uzanmıştı dışlanmışlığı ile.

Göker yanına gittiğinde elini onun sikine uzatmıştı bile. Suyun altında her şey gizliydi. Ufacık elleri ile kavradığı alete mastürbasyon yaptırıyordu. Göker dayanamadı ve kalçalarının yarısını meydanda bırakan bikinisini yana sıyırdı ve onu kucağına aldı. Su işlerini çok kolaylaştırıyordu. Tek hamlede içine girmişti. “ahhhhh” diye inledi Melis.

Gecenin sessizliğinde tüm koyda yankılandı. Bir ara diğer çift sesin geldiği yöne doğru bakıp tekrar kendi çadırları ile ilgilenmeye koyuldular. Göker’in kucağında zıplarken zevk aldığını gizlemiyordu. Öyle ki Göker’i tahrik etmekten geri kalmıyordu.

-Söylesene onlarda görüyorlar mıdır beni siktiğini?

-Ah görüyorlar bebeğim. Ah evet senin sikildiğinin farkındalar.

-Ohhh evet aşkım denizde sikilmek çok güzel içim ürperiyor. Tüm hücrelerim, beynim her yerim uyuştu. Tüm bedenimi sikiyorsun şu anda.

Göker daha fazla dayanamadı ve boşaldı. Korunuyorlardı ve Melis, Göker’in içine boşalmasında bir mahsur görmüyordu.

Yavaş yavaş sönüyordu aleti Göker’in. Ancak mayosu kıyıda kalmıştı.

Önden Melis gitmeliydi. Kıyıya doğru yüzdüler. Önden Melis çıktı ve şortu almak için eğildiğinde poposunun kıvrımları arasında toplanan bikini altı tanga gibi olmuştu.

Şortu Göker’e attı. Diğer çift onların 50 metre ötesinde çadırlarını kurmuş oturuyorlardı. Onlarda ateş yakmış hatta şarap içmeye başlamışlardı bile. Nihayet Göker denizden çıkabilmişti.

Kendi çadırlarına giderken selam vermeleri gerektiğini düşündüler. Önce Melis söylemişti fakat diğer çiftimiz anlamamıştı.”Hi” dediklerinde biraz olsun rahatlamışlardı.

En azından yabancılar diye geçirdiler içlerinden. İkisinin de yabancı dili vardı. Onları davet etmişlerdi kendi ateşlerinin başına. Teklifi kabul etmişlerdi. Göker havlularını getirmişti kurulanmaları için.

İsveçli olduklarını öğrendiler çiftin. Kızın adı Veronica erkeğin ise Zorian’dı. Zaten o kadar sarışındı ki ikisi de belli ediyorlardı. Kızın vücudu belki Melis kadar değildi ama kalçaları dolgun ve boyu uzundu. Altında mini şortu üstünde pembe bikini üstü ateşin başında üstü çıplak altında mayosu olan erkek arkadaşı ile şarap içiyorlardı. Onlara da kadeh uzattılar hemen. Sohbete başlamışlardı. Bu koyu nereden bulduklarını sordu Göker.

Bu bölgeyi internette araştırdıklarını söylediler. Hem ıssız hem de güzel bir denizi olan yer baktıklarında bir çok koy olduğunu özellikle de eğlence mekânları ile dolup taşan bu bölgede burasının keşfedilmemiş olmasından çok mutlulardı.

Aslında onlarda aynısını yapmışlardı. Evli olup olmadığını sordular klasik yerli mantığı ile. Evli olmadıklarını beraber yaşadıklarını söylediler hem de uzun yıllardır.

Türkiye’ye tatil için birçok defa hem beraber hem de ayrı ayrı gelmişlerdi. Şarapları bitmişti bu sefer Göker kendi viskilerini getirmişti. Buz kalıplarını da strafordan çıkarmıştı.

Göker’e bence utanmamalıydın dedi Veri. Göker ve Melis şaşırmışlardı. “Burası kuytu bir yer ve biz sizi ansızın rahatsız ettik sevişmenizi böldük.” “Yok, aslında bizim libidomuz biraz yükselmişti.” dedi Göker. “Evet, biraz ileri gitmiş olabiliriz.” dedi Melis.

-Lütfen böyle düşünmeyin. Bunlar gayet doğal şeyler. Hem biz çok mutlu olduk. Öyle değil mi Veri?

-Kesinlikle öyle. Böyle özgürce yaşayabilen insanların olduğunu bilmek bizi mutlu etti. Çünkü biz de öyleyiz.

-Ah kesinlikle haklısınız ama bizim ülkemiz bunun için biraz elverişsiz sayılabilir.

-Evet, özellikle gelen siz olunca biz rahatladık, bu bölge için olmasa da istisnai bir şekilde olumsuz durumlarla karşılaşabilirdik.

-Ne gibi?

-Bastırılmış cinsel duyguları, dürtüleri var insanların. Bu tarz insanları görünce hemen baskı oluşturabiliyorlar.

-Sanıyorum siz bastırmıyorsunuz?

-Elimizden geldiğince. Gördüğünüz gibi

-Yaptığınız en çılgıncası bu muydu?

Melis ve Göker birbirlerine baktılar, sahiden de yaptıkları çok büyük bir çılgınlık yoktu. Güya en rahat grubundalardı toplumun.

-Evet.

-Bence daha da özgür olmalısınız.

-Peki sizin en çılgınca deneyiminiz neydi?

-Hangisinden başlayabiliriz ki. Seks bir ihtiyaç en başında o yüzden duygusal yaklaşmak bizce saçma. Mesela bir keresinde kadınlar tuvaletinde sevişmiştik Zori ile. Ya da arabada ona oral seks yapmıştım çılgınca bir trafikte. Sizin yaptığınız gibi plajda çılgınlar gibi sevişmiştik, hem de çırılçıplak.

-Ne diyeceğimi bilemiyorum bence muazzam.

-Hiç birbirinizden ayrı deneyiminiz oldu mu?

Beklemedikleri bir soruydu. Ne diyeceklerini bilemediler.

-Elbette evlenmeden önce deneyimlerimiz oldu ikimizin de.

-Öyle sormak istemedim. Yani şu anda evliyken ve birbirinizi seviyorken?

Daha da şaşırmışlardı.

-Yok. Böyle bir şey mümkün mü?

-Neden olmasın ki?

-Yani ş…

-Şöyle düşün ilişkinizi dinamik tutmak ve en önemlisi birbirinizi aldatmadan her şeyi paylaşmak istemez misiniz? Ben de Zori de farklı hazlar yaşamalıyız, yaşıyoruz da bunu yapmazsak zaten uzun süreli beraberliğimiz olmazdı. Biz birbirimizi seviyoruz ama ihtiyaçlarımız ve dürtülerimiz var.

-Haklısınız aslında.

Kafası ile onaylıyordu Göker, şehvetten aklı bulanmış bir şekilde.

-Peki, kimin kimle nerede olacağına nasıl karar veriyorsunuz?

-Aslında birlikte beraber olduğumuz çiftlerde oluyor, bire bir de oluyoruz. Ya da ayrı zamanlarda ayrı ülkelerde, şehirlerde yaşadıklarımız oluyor. Tek koşulumuz hiç bir şey

gizli kalmıyor. Her şeyi birbirimizle paylaşıyoruz.
-Nasıl? Swinger mı yani?

-Ah tabi ki isveç’te ve birçok ülkede yaptık bunu çok güzel kulüpler var. Siz hiç yapmadınız sanıyorum.

-Hayır.

-Bence denemelisiniz. Müthiş bir duygu?

Vakit ilerledikçe Göker ve Melis’in şaşkınlıkları artıyordu. Ateşleri söndürüp çadırlarına geçmeye karar verdiklerinde şarap ve viski şişesi bitmişti.

İçki ve sohbet için teşekkür edip çadırlarına geçtiler. Göker ve Melis çadırlarında uyumaya karar verdiklerinde Veronica’nın inleme sesi geliyordu.

“Fuck me” diye tüm koyu inletiyordu. Tepede beliren dolunay ise koyun üstüne gece lambası gibi geliyordu. Çadırlarının içindeki ışık gölge oyunu gibi yapmıştı adeta.

Zori’nin üstüne çıkan Veri “fuck me” diyordu sürekli. “ahhhhh…” “yeahhhh” sesleri geliyordu. Melis ıslanmıştı, Göker’in aleti ise yeniden harekete geçmişti.

Melis dayanamamıştı. Bikinisinin ipini çözdü ve Göker’e “Sik beni!” dedi.

O yaz bizim için muhteşem geçmişti. Veronica ve Zorian ufkumuzu açmıştı. Gitmediğimiz koy, girmediğimiz deniz kalmamıştı. Denemediğimiz pozisyon, yapmadığımız fantezi kalmamıştı neredeyse. Melis inanılmaz rahatlamıştı. Artık daha cesur ve iddialıydı. Ben de üzerimdeki ürkekliği atmıştım. Birbirimizi instagramdan da takip ediyorduk. Dm üzerinden yazışıyorduk. Bir gün bize bir teklifte bulundu Zori. Berlin’de buluşup dolaşalım diyorlardı. Aslında işlerimizden birkaç gün izin alabilirdik. Melis de çok heyecanlanmıştı. Tekliflerini kabul ettik. Hemen ardından airbnb üzerinden birkaç ev önerisi gönderdiler. 1 saat içerisinde uçak biletlerimiz de konaklayacağımız ev de hazırdı. Vizelerimiz olduğu için sürpriz plan kısa sürede gerçekleşiyordu. Mayıs ayındaydık 4 günlüğüne gidiyorduk fakat Melis detaycıydı ve en iç gıcıklayıcı elbiselerini, iç çamaşırlarını yanına alıyordu.

Uçakları Schönefeld havalimanına inecekti Veri ile Zori’nin de. İndiğimiz de bizi karşılıyorlardı. Bizden önce gelmişlerdi. Muhteşem bir vücut yapmıştı Veronica. Kalçaları inanılmaz biçimliydi. Zori durumu anlamış olacaktı ki bana “Evet Göker, yazdan bu yana haftada 4 gün spor yapıyoruz. Veri’nin kalçalarını buna borçluyuz.” Dedi. Biraz utanır gibi olacaktım ki, “Melis, tanrıça gibisin.” Diyerek benim durumumu toparladı. Kalacağımız evin konumu Zori biliyordu. Ben arkada kızlarla oturuyordum. Mitte’de kalacaktık. Müthiş eğlenceli bir sohbet dönüyordu. Taksici Türk çıkmıştı. Berlin’de bu durum çok olağandı. Durumu anlaması olanaksızdı fakat biz yine tedbirli olmalıydık. Ev sahibi bizi karşıladı. Yaşlı Alman bir kadındı.2 yatak odası tek banyosu olan retro döşenmiş bir evdi. Odalarımıza geçtik. duş almaya ihtiyacımız vardı. Melis hemen soyunmaya başlamıştı bile. Ben ise yatağın üzerine yığılmış kalmıştım. Melis tanga iç çamaşırı ve göğüslerini yanlardan taşıran sutyeni ile kıpkırmızı bir afet olmuştu. “ooo bakıyorum hemen hareketlendi jr. Göker. Yorgunum diyordun.”

Haklıydı da. Onu o halde görünce inanılmaz azmıştım. Çok yorgundum ama böyle bir afeti sikmek de istiyordum. “Hadi duşa girmeden gel biraz tadına bak” diyerek oral seks için yalvarıyordum adeta. Geldi, göğüslerini sikime sürtüyordu. Yavaş yavaş, sürtüne sürtüne dudaklarıma geldi. Kalçalarını sikime bastırıyordu. Adeta twerk yapıyordu. Sonra birden dudağımdan öpüp yataktan indi. “ben duşa gidiyorum bebeğim.” “böyle mi gidiyorsun?” “ah çok haklısın havlumu da alayım.” Diyerek bana şehvetli bir öpücük attı sonra dudağını ısırarak odadan çıktı. Veri ya da en önemlisi Zori dışarıda mıydı? Bu beni çok tahrik ediyordu. Sikim daha da kazık gibi olmuştu. Telefonumla oynamak daha kolay geldi. Berlin ile ilgili araştırmalar yapıyordum. Bir ara içim geçmiş. Ne kadar sonra kalktım hatırlamıyorum. Melis’in sesini duyar gibi oldum. Daha doğrusu inlemesini? Kapıyı açtığımda karşımda Zori de benim gibi kapısını açıp manzarayı izliyordu. Veri ile Melis kadınlıklarını birbirlerine sürtüyorlardı. İnanılmaz bir tempo tutturmuşlardı. Bizim baktığımızı fark edince “beyler kusura bakmayın. Birbirimizi çok özlemişiz. Ve bunun daha önce yapmadığımızın da farkına varınca dayanamadık.” Dedi Veronica. Haklıydı bütün yaz her şeyi yapmıştık ama hiç birbirleri ile sevişmemişlerdi. Hemen biz de olaya dahil olduk. Melis, Veronica’ya oral seks yapıyordu. Hemen onun arkasına geçmişti Zori. Onu yalıyordu. “Ahhhh… ” diye irkilebildi sadece Melis. Kendini ortama bırakmıştı. Daha doğrusu kaptırmıştı adeta. Ben de Veronica’nın ağzına yöneldim. İnanılmaz oral yapıyordu. Özlemiştim. Zaten dimdikti. Gelirken yanımda ilaç da getirmiştim ama yorgunum diye almamıştım. Veri tamamını almıştı. İnanılmaz bir kadındı. Karımın başka bir adam tarafından yalanırken başka bir kadının ağzına vermek tarifsiz bir duyguydu. Melis ile göz göze geldik. Kayan gözlerinden aldığı zevki görebiliyordum. Bu zevk sarmalında ben 10 dakika daha dayanabildim. Verinin yüzüne boşalmıştım. Bundan iğrenmediğini bildiğim için rahatlıkla yapmıştım. “Hey Melis, kocanın spermlerini paylaşabilirim.” Diye seslendi karıma. O ise Zori’nin altında eziliyordu. Kalçaları dalga dalga sallanıyordu. Zori’nin onu bırakmayacağını anlayan Veri de onların yanına gitti. Ben ise koltuğa yığılıp kalmıştım. Onları izliyordum. Bir süre sonra Zori de Melis’in içinden çıkıp ayağa kalkmıştı. Veri ile Melis aynı anda yalıyordu. Tanrım muhteşem bir görüntüydü. Zori bu hazza dayanamayarak oluk oluk boşalmıştı. O da benim karımın yüzüne boşalmıştı. Ve ikisi şimdi deli gibi öpüşüyorlardı. Zori bir koltukta ben bir koltukta onları izliyorduk. İkisi birbirlerini parmaklayarak oluk oluk boşaltıyordu. İkisi de halının üzerinde yığılıp kalmışlardı. Ortamdaki sessizliği Melis bozuyordu. “birbirimizi özlemişiz değil mi?” hepimiz hep bir ağızdan “çokkk” diyerek bağırdık. Ve ardından da kahkahalara boğulduk.

Akşam olduğunda Berlin’de dolaşıyorduk. Hava sıcaktı. Bira Bahçesine gitmek istemiştik. Schöneberger’de bir bira bahçesine oturduk. Süper bir ortamdı. Ben yiyecekleri almaya gitmiştim, Zori de biraları. Geçen zamanda neler yaptıklarımızı konuşuyorduk. Biz açıkçası çok fazla bir şey yapamamıştık. Güvenemediğimizden ya da korkaklığımızdan çok bir anımız olmamıştı. Ama onların anılarını dinledikçe hayretler içerisinde kalıyorduk. Davetiyeli özel partilerden internetten yazıştıkları kişilere kadar onlarca anı? Hatta evlerinin bir odasını kiraya bile vermişler. Hem para kazanmışlar hem de özel anılar. Veri anlatıyordu. “açıkçası yaşam standartlarımız fena değil ancak bir gün aklımıza bir fikir geldi. Erasmus için çok fazla öğrenci geliyordu İsveç’e. Neden bir odamızı kiraya vermeyelim ki dedik. Hem eğitim için gelen biri ne kadar sorun çıkarabilirdi ki bize. Yunanistan’dan gelen biri ilanımız için daireyi görmek istediğini söyledi. Eve davet ettiğimizde yakışıklı bir çocukla karşılaşacağımızı beklemiyordum. Ama bence çok tahrik ediciydi. Hem üniversitede hangimiz azgın değildik ki? Adı Yannis’di. Anlaştık ve eve yerleşti. Neden onu azdırmayayım ki diye düşündüm. Ona karşı frikikler veriyordum. Evde çoğu zaman sutyen takmıyordum ve tangamı şortumun ya da pantolonumun üzerine çıkarıyordum. Yannis daha ortama alışamamıştı.”

“ama kesinlikle her gece asılıyordu.” Diyordu Zori kahkaha atarak. Hepimiz kahkaha atmaya başladık.

“daha sonra Zori ile sevişmelerimizde onun duyabileceği şekilde zevk çığlıkları atıyordum. Bu beni ekstra tahrik ediyordu elbette. O geldikten sonra daha kolay orgazm oluyordum. Bir gün alışabildin mi diye sordum. Arkadaş edinebildin mi, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye. Ürkekti alışmaya çalıştığını söyledi. Geceleri bazen çok ses çıkarıyor olabiliriz dedim. Rahatsız oluyorsan mutlaka söyle. O da
— olur mu öyle şey. Burası sizin eviniz. Ayrıca bir kadının zevk çığlıkları hiçbir zaman rahatsızlık vermez. Siki kabarmıştı. Tahrik olduğu belliydi. Yunan kızları güzeldir. Sevgilin var mıydı bilmiyorum ama burada da güzel kızlarla güzel vakit geçireceğine eminim dediğimde. — kesinlikle dedi. Sevgilim yok ama İsveç mükemmel bir yer. Sanırım ben biraz daha olgun seviyorum. Senin gibi bir kadın muhteşem olurdu. Şaşırmıştım. Açık sözlüydü. –yanlış anlama beni lütfen. Zori çok şanslı. Umarım ben de onun gibi şanslı olabilirim. Konuştukça batıyordu ama sevimliydi. Onun odasındaydık ve önüne doğru eğildim. Nefesi kesilmişti. Şans ne zaman nereden gelir bilemezsin dedim. Ve şortunun üzerinden sikini sıvazladım. Beni güzel bulmana sevindim. Ama çıtır kız arkadaşların da olacak onları da kaçırma.
— her gece hayalini kuruyorum. Okulda tüm kızların suratında seni görüyorum. Kalçaların tanrım muhteşemler. Şortundan aletini kurtardığımda öyle bir ah çekti ki görmeliydiniz. Dilimle aletini yaladıkça. Ahh Veri muhteşemsin. Durma n’olur devam et diye haykırıyordu. Bir müddet sonra dayanamadı ve üzerime boşaldı. — ah n’olur üzgünüm. Diyordu üzerime boşaldığı için. Sorun yok Yannis. Bunlar olağan şeyler. İsveç’e hoş geldin. Zori’yi soracak oldu. Bizim için bunlar olağan şeyler dedim ve durumu anlattım. Biraz şaşırsa da kabul etmesi kolay oldu. Daha sonra arkadaş edindi. Getirdiği kız arkadaşları ile birlikte de sadece Yannis, ben ve Zori ile de birlikte olduk. Hatta bir keresinde İtalyan bir erkek arkadaşı geldi. İnanılmaz yakışıklıydı. Zori yokken grup yapmıştık. Hatta onunla arada sexting yapıyorum. Beni inanılmaz tahrik ediyor.”

“sizin yok mu anlatacaklarınız?” dedi Zori. “Meltem inanılmaz seksi bir kadınsın, sana asılan birçok erkek vardır.”

“o yazdan sonra daha çok gösterir oldum aslında. Daha açık giyinmeye başladım. Erkekleri azdırmaktan zevk aldığımı keşfettim. Çok asılan da var elbette. Ama bizim orası çok güvenilir değil. O yüzden cesaret edemiyorum. Aslında patronlara vererek maddi açıdan rahatlayan birçok kadın var. Ya da yükselen pozisyon alan? Ama onlar da bağımlı gibi geliyor. Tam zevk alabileceğim bir durum hissetmiyorum.”

“Aslında haklısın fakat benim duyduğum İstanbul’da da özel partiler düzenleniyormuş. Davetiyeli.”

“nasıl? Biz bilmiyoruz. Sizin nereden haberiniz var?”

“Gittiğimiz bir partide Türk çift vardı. Onlardan öğrenmiştik biz de.”

“o zaman biz de biraz daha araştırma yapmalıyız. Belki de burada öyle bir partiye katılabiliriz.”

“Burada öyle bir yer var mı bilmiyorum. Muhakkak vardır fakat. Tekno müzik yapmaya ne dersiniz?”

Zori yine bir teklifle gelmişti. Melis’in yüz ifadesi çoktan evet demişti bile.

“Tamam herkes evet dediğine göre. Berghain diye bir yer var. Burada sabaha kadar partiliyorsunuz. İstediğiniz her şey burada var. Aklınızın almayacağı kadar? Yalnız ufak bir sorun yaşayabiliriz. Kapıda Sven diye bir adam var ve beğenmezse bizi almayabilir. O yüzden önce eve uğrayıp uygun bir şekilde giyinmeliyiz.”

Toparlandık ve eve doğru yola çıktık. Yolda giderken mekânı araştırıyordum. Burası inanılmaz bir yerdi. Siyah ağırlıklı giyinmiştik. Kızlar simsiyah makyaj yapmışlardı. Saçlarını tepede toplamışlardı. At yelesi gibi olmuştu. Giydikleri şortlar popolarının yanaklarını bizlere daha doğrusu herkese sunuyordu. Üzerlerinde transparan bir bluz altında yine siyah bir sutyen. Biz de Zori ile bir hipster gibi giyinmiştik. Muazzam bir kuyruk vardı. Yaklaşık bir buçuk saatlik beklemenin ardından sıra bize geldiğinde yüreğim küt küt atıyordu. Sven kaç kişi olduğumuzu sordu. Ve bingo bizi içeri aldılar. Giriş ücretlerini ödedik. Telefonlarımızın kameralarına bant yapıştırdılar. İyice uyardılar görüntü almamamız için. Biz eşyalarımızı vestiyere bıraktık ve müziğin akışına kendimizi bıraktık. Gördüğüm manzara inanılmazdı. Binlerce insan kendinden geçiyordu. Herkesin kıyafeti birbirinden farklı ve değişikti. Alt katta dark room var dedi Veri. Değişik fantezileri orada deneyebilirsiniz ya da izleyebilirsiniz. Yarım saat sonra oraya doğru gitmeye karar verdik. Yanıp sönen ışıklar, aldığımız alkol, içerideki keskin koku beynimizin orgazmını yaşatıyordu. Etrafta o kadar güzel kadın vardı ki hangisine bakacağımı şaşırıyordum. Büyük göğüs, küçük göğüs, geniş basenler, koca popolar, sarışın, esmer… ayrıca gay bireyler de burası sanırım serbest bölgeydi. Onların katından geçerken adeta gördüklerim hayrete düşürüyordu. Devam ettikçe manzara garipleşiyordu. Melis şaşkın ve azgın bir şekilde olanların şokundaydı. Birkaç kişi ufak bir pencereden bir şeyler izliyorlardı. Biz de onlara katıldık. Otuzlu yaşlarında bir kadın bir adamın üstünde kalçalarını hareket ettirirken arkasına başka bir adam sikini yerleştiriyordu. Başka bir adamsa sandalyede oturmuş sikini sıvazlıyordu. Kadın sarışın, hafif balıketli kocaman göğüsleri olan biriydi. İspanyolca konuşuyordu biz anlamıyorduk. Bize Veri çeviriyordu. Sandalyedeki kocası. Kadın kocasına nasıl sikildiğini anlatıyordu.

“oh kocacım, görüyor musun? İçimdeki sikleri görüyor musun? Bundan sonra ohhhhh. Bundan sonra böyle sikilmemi izleyeceksin. Ahhhh.. sikin.. ahh daha hızlı.ohhhh daha sert.”

Ben dayanamadım ve Veri’nin kıçını avuçladım. Ahhh… dedi. “söylediklerim tahrik mi etti?” daha sonra göğüslerini sutyeninden kurtardım ve okşamaya başladım. Canlı porno izliyorduk. Karıma baktığımda onunla da Zori ilgileniyordu. Duvara dayanmış arkasında Zori’nin sikine baskı yapıyordu. Zori’nin elleri iste Melis’in göğüslerindeydi.

“oh sevgilim bana bu kadar erkek yetmez. Hey beni sikmek istemiyor musunuz? Ahhhh.. sikilmek istiyorum.”

Veri “size söylüyor. İsterseniz deneyin.” Zori ile içeri girdik. Kızlar bizi izleyecekti.

“ohhh.. nerede kaldınız? Hadi o siklerinizi istiyorum.”

Kadın pelte gibi olmuştu. Hem önden hem arkadan sikler piston gibiydi. Biz girince kocası daha fazla tahrik oldu.

“görüyor musun sevgilim. Hepsi beni sikecek. Offf dağıtıyorlar beni sevgilim.”

Kadın siklerimizi sıvazlarken, bir Zori’nin bir benimkini ağzına alıyordu. Kadını bütünüyle sikiyorduk. Gelmeden önce ilacımı almıştım. Sabaha kadar inmesinin imkanı yoktu. Daha sonra Zori önden ben arkadan kadına girmeye başladık. O kadar yüksek müzik sesine rağmen kadının inlemeleri odayı çınlatıyordu.

“ohhh sevgilim bunlar da iyi sikiyor. Ohhhh sevgilim görüyor musun nasıl sikiliyorum.”

Biz boşalmak üzereydik. Kadının ise bitmek tükenmek bilmeyen açlığı vardı. İçeriye yeni erkekler girmeye devam ediyordu. Bir kadının göğüsleri boşalmıştık. Kadın peçete ile temizlendikten sonra yeni gelen erkeklerin siklerini yalamaya başlamıştı bile. Biz odadan dışarı çıktığımızda kızları göremedik. Karanlık odalarda onları aramaya koyulduk. İleride glory hole vardı. Erkekler sikleri deliklerden uzatmışlar kadınlar bir elleri ile kendilerini tatmin ederken ağızları o sikleri sömürüyordu. Benim zaten inmiyordu ama manzara müthişti. Daha sonra bir zenci grubu arkalarından yanaşıp onları becermeye başladı. Tanrım inanılmazdı bu. BDSM odasının önünden geçiyorduk. Melis orada diye çekinmedim değil. Neyse ki orada da değildi. Başka bir yerde de bir kadın sekiz zenci tarafından çembere alınmıştı. Kadını sperm banyosuna tutmuşlardı. İleride ise orgy yapıyorlardı. Bunun başka bir adı olamazdı. Ve bizimkiler de oradaydı. Odaya geldiğimizde karımla göz göze geldik. Gözleri kaymıştı.

“ah kocacım. Ahhhhh. Nasıldı? Kadını güzel sikebildiniz mi?”

Melis yanıp sönen ışıkların altında loş bir ortamda tanımadığımız bir adam tarafından sikiliyordu. Veri de az ileride iki adamın arasında tost olmuştu.

“Ahhh.. Göker görüyor musun? Bak nasıl sikiyor adam. Kim olduğunu bile göremedim. Ohhhhh..”

Ortam giderek kalabalıklaşıyordu. Adam daha sonra yere yattı. Melis onun üzerine çıktı. Orta yaşlı bir adam yanaştı daha sonra. Götünü parmaklıyordu. Niyetini belli etmişti. Gerçi ortamda niyet apaçıktı. Biz sikmek Melis sikilmek için buradaydı.

“ohhh aşkım bak ohhh durma sik. Ohhhh. Sikin ahhhh…”

“nasıl görünüyorum bebeğim?”

“tanrıça gibisin Melis”

“seks tanrıçası. Ohhh baksana Zori de Veri’yi sikmeye katılmış. Ahhhh gel bebeğim gel sen de ağzıma ver.”

“seni izlemek istiyorum.”

“karının nasıl sikildiğini görmek mi istiyorsun? Ohhh bebeğim sikilmem seni azdırıyor mu?”

Melis beni tahrik ediyordu. Zaten daha sonra biri daha geldi o da ağzını sikmeye başladı. Daha sonra insanlar siklerini çıkardılar ve ona karşı sıvazlamaya başladılar. Çiftler bu manzaraya karşı sevişiyorlardı. Kaç saat daha devam etti hatırlamıyorum. Saat kaçtı kaç kişi gelip geçmişti. Nihayet hepsi boşaldı ve Melis kendini temizlemeye başladı. Melis’i sikenlerden bir adam yanımdan geçerken, “dostum, yenge kütür kütürdü. Böyle bir kadın daha önce sikmedim. Bu numaram böyle çok fazla organizasyona katılıyorum. İhtiyacınız olursa mutlaka ulaşın.” Dedi ve gitti. Ben söylediklerinden çok Türk çıkmasına şok olmuş ve ürkmüştüm. Ama çok da korktuğum gibi olmadı. İleride Zori, Veri’nin üzerine boşalıyordu. Hala gelen vardı. Daha sonra hepsi yanıma geldiler. Üst kata tekrar çıktık. Etraf ter, sperm kokuyor ve duman altındaydı. Resmen uyuşmuştu beynimiz. Ama orgazmın doruğuna çıkmıştık. Kapının önüne çıktığımızda güneş doğuyordu. Onlarca insan mekanın önünde yorgunluktan kendilerini atmışlardı. Sanki bir zombi filmi gibiydi. En son kulağımda o Türk’ün söylediği “yenge kütür kütürdü.” Lafı kalmıştı ve yarağım hala inmemişti.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*